Sanal-ı İnternet

“İnternette her sey sanal yeaaa..”

Maalesef sanal manal degil burasi. O, “hayat sokaklarda!” fikriniz, birbirlerine gerçek kimliklerini göstermekten korkan, sahte tebessumlerle ortalikta fink atan insanlar peydah etti.

Ama burasi değişik!

Tamam burada da sahte kimlikli çok insan var ama sokaktaki kadar degil. Derdim, “insanlar hep iki yuzlu, iyi niyetimden kaybettim :((” degil elbet. Bahsettigim sey bambaşka. Gercek samimiyetten, düşünerek konuşmaktan bahsediyorum. Sohbetin ortasinda sıkılıp, konusma penceresini dusunmeden kapamaktan bahsediyorum. Fikirlerini okuyup sevdigin bir insana “selam” demekten bahsediyorum…

Seni tanimiyorum(?)

Seni tanimiyorum ama sana hayatimin en mahreminden bahsedebilirim. Henuz tanisali 3 gun olmusken, sana hayatimin en buyuk acilarindan bahsedebilirim. Kim oldugumun, kim oldugunun bir onemi yok. Sadece fikirlerin ve klavyen var. Belki o “hayat” dolu sokakta hergun yanimdan gecip gidiyorsun yuzume bile bakmadan ama aksam bilgisayarini/tabletini acip bugun neler yasadigini hevesle bana anlatiyorsun.

Kadinli, adamli seks var!

Evet, bazen fotografini dahi gormedigin adamla/kadinla seks yapiyorsun burda. Birbirine degen tek cinsel organ beyinler… Bir anlik da olsa, namus(?) bacak arasindan, parmak arasina terfi ediyor. Oluyor mu peki? Oluyor…

Internetten tanistigima guvenmem ben!!!111!

Otobus duraginda senden ates isteyen bir “yabanciya” da guvenmiyorsun ki? Sokakta pesinden gelen ayak sesinden ürküp telefona sariliyorsun; “Baba geliyorum, 2 dk sonra yanindayim.” Bunu yapan ve bazi sosyal medya sitelerinde takipci kovalayan da sensin. Oyle degil misin, oyle degil miyiz kardeŞim?

Ilkel bir hayvan degilsin artik.
Kalcalarina bakip, genis oldugu ve dogal olarak daha kolay cocuk dogurabilecegi icin bir kadina asik olmuyorsun. Ya da saglikli genler versin diye uzun boylu, genis omuzlu adamlara. Artik yolda gorsen selam vermeyecegin adamlarin fikirlerinin dogurganligina ve saglikli olusuna bakiyorsun.

Hayvandan seni ayiran ozelligin neydi, dusunmek. Iste simdi dusunceler onunde sertlesip, sulanma cagindayiz. Ve simdi gercek insanlar oluyoruz…

her

Ergenlik(?)

u ergenlik işini bi çözelim kardeŞim..
Kim bunlar ? Ya da doğru soru kimiz biz ?

Ortalama 15-18 yaş aralığındaki, mutsuz, hayata adapte olmaya çalışan(?) boktan müzikler dinleyip, boktan şeyler izleyen ve okuyan, düşünceleri ve davranışları sabit olmayan, fazla duygusal, fazla duygusuz, bedenini ve hayatı her fırsatta keşfetmeye çalışan, sığ ve dangalak bir topluluk mudur tam tanımı bu kitlenin ?

Yoksa hayattan yediği birkaç tokat sonrası, düşünmeye dahi korkar olmuş, sistemin içindeki en tasmalı haliyle, sisteme ara sıra hırlamaya çalışan, dayatılmış sınırlar içinde, özgürlüğünü kuyruk sallayarak kutlayan, kaybedecek çok şeyi olduğuna inandırılmış, bu hayali varlığını kaybetmemek için ruhunu satmaya her daim hazır bir omurgasızlar ordusunun onlara yapıştırdığı bir tanım mıdır ?
Israrla merak ediyorum, merak ettirmek istiyorum. 17 yaşındaki bir genç adamın/kadının toy düşünceleri mi daha mantıksız, manasız, korkak, yoksa 27 yaşındaki bir yetişkinin(?) mi düşünceleri daha zincirli ve cesurlukdan uzak ?

Ergenken evden kaçıp gitmeye bu kadar hevesli olan insanlar ne oldu da eve dönebilmek için can atıyor artık ? Ne değişti ? Kaçmak istediğin boktan evden daha eğlenceli ve yaşanılabilir bir eve mi sahipsin artık ? Yoksa kaçmak istediklerinden biri oldun da haberin mi yok ?

Götlerine pamuk tıkılana kadar ergen* kalacaklara ithafen…

ergen